1960 ÇAN, MÜHENDİS BEY, DİNAMACI ALİ EFENDİ...

1960 ihtilaliye beraber bütün siyasi partiler kapatılıp, milletvekilleri,belediye başkanları açığa alınınca bütün belediye başkanlıkları ,kaymakam ve valiler Milli Birlik Komitesince atanan genelde asker kökenli kişiler tarafından yürütülmekteydi. Çan'ın da aslında nüfusu 900 ler civarındaydı. Az nüfusuna rağmen kasaba yapılmasının sebebi büyük bir deprem geçirmiş olmasıydı. Bir Muhabere Binbaşısı Kaymakamdı ve Belediye Başkanlığına da vekalet ediyordu. Şehirde elektrik yok gibiydi, Belediyede 75 kW gücünde bir Şıkado marka dizel jeneratör grubu vardı.Fakat çok arıza yapan, frekansı tutturulamayan, gerilimi devamlı oynayan bir durumdaydı. işten anlayan kimse de yoktu. Ahçı Mehmet namıyla maruf askerde bir elektrikçi yanında çalışmış bir arkadaş vardı, jeneratöre o bakıyordu. Tabi gücü düşük olduğu için sadece belirli mahallelere belirli saatlerde elektrik verilebiliyordu.

Fabrikada Elektrik santralimizi öncelikle kurduk, hem deneme bakımından hem de halkla bütünleşme bakımından Belediye Başkanını ziyaret ettim komutana şehrin sokaklarını ve bazı mahallelerini aydınlatabiliriz. Şebekeniz güzel değil izin verilirse bu şebekeyi elden geçirtelim bazı yerlerde de hatları değiştirmemiz gerekiyor, direkler eğrilmiş tehlike arz ediyor. Onları düzeltelim ve elektrik verelim, dedim. Binbaşı önce kabul etmedi, o yapılanlar özel sektöre mal olur , devrim yaptık. Devlet zarar görür”… deyip biraz sakıncalı buldu, fakat sohbetin neticesinde bizi yakından tanıyınca birkaç gün izin istedi üçüncü gün bir deneyelim dedi.

Bunun üzerine biz öncelikle kasabanın caddelerindeki direkleri hatları yeniledik , civa buharlı lambalar taktık ve bir Cuma Günü elektrik verdik. Tabii kasabanın elektrik şebekesi olan mahalleleri ve ana yollar pırıl pırıl oldu, halk davul zurnayla sokaklarda adeta bayram yaptılar harmandalı oynadılar.

Kasabanın ileri gelenleri Karadağlı'nın kahvesinde toplanır sohbet ederlerdi. Chevrolet marka arabasıyla bize hizmet veren bir Halim amca vardı, onun sonradan bize anlattığına göre, bu olay kahvede değerlendirilmiş demişler ki : “Belediye Başkanını, İlçe, İl Başkanını, Parti Başkanlarını, Milletvekillerini Hükümeti, Başbakanı, asker aldı götürdü emme bak eyi şeyler yapıyorlar. Devrimle beraber bizim kasabamız bile pırıl pırıl aydınlandı.” “Halim amca ne devrimi, ne devleti “demiş…” İbrahim Bodur'un kurduğu fabrikadaki mühendis dinamocu Ali Efendi var ya, o yaptı bunları” deyince “ Öyle me…Vay be…” demişler, “Biz zaten mühendis beyi camide cumada da görüp beğendik dinamocu Ali Efendi eyi birine benziyor” şeklinde bizden bahsedilmiş. Ama ilginçtir ondan sonra kasabaya ve çevreye ismimiz dinamocu Ali Efendi olarak yayıldı.